DEM Parti’den zirai don için 'özel afet bölgesi' çağrısı
DEM Parti Tarım Komisyonu, zirai donun etkili olduğu Maraş, Adıyaman, Malatya ve Dersim’de incelemelerde bulunarak buna ilişkin bir rapor hazırladı. Raporda "özel afet bölgesi" çağrısı yapıldı.

Fotoğraf: MA
Zirai donun vurduğu kentlerde incelemelerde bulunan DEM Parti Tarım Komisyonu, zararın büyük olduğunu, bölgenin “özel afet bölgesi” ilan edilerek çiftçilerin zararının karşılanmasını istedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Tarım Komisyonu, 10-13 Nisan arasında zirai donun etkili olduğu Maraş, Adıyaman, Malatya ve Dersim’de incelemelerde bulunarak, buna ilişkin rapor hazırladı.
Malatya’da 15 milyon kaysı ağacının zarar gördüğü tespitine yer verilen raporda, Adıyaman ve Maraş’ta üzüm, fıstık, ceviz ve badem başta olmak üzere yüzde 80 oranında ürün kaybının yaşandığı kaydedildi. Raporda, Dersim’de ise toplam arıların yüzde 70’ine denk düşen 40 bin arının öldüğü kaydedildi.
Üreticilerin talepleri
Raporda, üreticilerin ortak talepleri “Zararların tazmini, borçların faizsiz ertelenmesi, üreticilere yeni kredi olanakları sağlanması, girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve TARSİM uygulamalarında adil bir sistemin kurulması. Üreticiler, borç ertelemenin tek başına çözüm olmadığını, üretim yapabilmek için acil nakit desteğe ihtiyaç duyduklarını vurguladı. Ayrıca Malatya kayısısının Türkmenistan’dan ithal edilen ürünlerle karıştırılarak ihraç edilmesi endişesi de dile getirilirken, bu durumun bölgenin tarımsal marka değerini zedelediği ifade edildi” şeklinde sıralandı.
Mevsimlik tarım işçileri işsiz kaldı
Raporda, zirai don felaketinin sadece kırsal üretimi değil, kent ekonomisini ve sosyal yaşamı da etkilediği vurgulandı. Ürünlerin yok olmasıyla birlikte mevsimlik işçilerin gelir kaybına uğrayacağı, küçük esnafın satışlarının şimdiden azaldığı ve gençlerin gelecek planlarını ertelediği belirtildi. Gençlerin evlilik gibi temel planlarını bile ertelemek zorunda kaldığı belirtildi. Raporda, bölgeye her yıl gelen yaklaşık 30 bin mevsimlik tarım işçisinin de işsiz kaldığı kaydedildi.
"Borçlar en az 3 yıl ertelensin"
Raporda, “Zararların hızla tazmin edilmesi, küçük ölçekli çiftçilerin borçları Hazine tarafından karşılanması, çiftçilere yönelik borç ve icra takipleri derhal durdurulması ve borçların faizsiz en az 3 yıl ertelenmesi, çiftçilerin kendileri toparlaması için çiftçilere yapılması öngörülen desteklemelerin ivedilikle yapılması, yeni kredi ve fide-tohum destek programlarının başlatılması ve sübvansiyonlarla çiftçinin üretimden kopmasının engellenmesi ve bu amaçla ikinci ürün ekim imkanı olan çiftlere hem alım garantisi hem de tohum, mazot ve gübre desteği sağlanması, mazot ve gübrede KDV muafiyeti, TARSİM sisteminin tarafsız ve denetlenebilir hale getirilmesi, çiftçi kayıt sisteminin (ÇKS) yeniden açılarak sigortasız çiftçilere kayıt imkanı sağlanması, üreticilerin taleplerine uygun olarak özel afet bölgesi ilanı yapılması, Malatya kayısısı gibi stratejik tarım ürünleri için devlet eliyle taban fiyat uygulamasının başlatılması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
"Mağduriyet giderilene kadar takip edeceğiz"
Türkiye’nin doğayı tahrip eden sermaye politikalarını gözden geçirmesi gerektiği ifadesi yer alan raporda, don felaketinin sadece bu yılla sınırlı kalmayacağı, 2026 ve 2027 yıllarının da büyük ölçüde kayıp olacağına dikkat çekildi. Raporda, “Tarım tali bir sektör değil, stratejik bir gelecektir. Felaketin yarattığı mağduriyetler giderilene kadar bu sürecin takipçisi olacağız” denildi. (MA)
Evrensel'i Takip Et